İçeriğe geç

H tipi açık cezaevi nedir ?

H Tipi Açık Cezaevi Nedir? Bir Hayatın Ardında

Kayseri’nin sıcağında, akşamüstü güneşi yavaşça dağların ardına kayarken, içimde bir gariplik vardı. Tam olarak neydi, bilemiyorum ama bir şeyler eksikti. Geçenlerde, eski bir arkadaşımla karşılaştım. Yıllar sonra, tam anlamıyla gözlerinin içine bakabilmek, hani eskisi gibi sohbet edebilmek, o zamanlar ne kadar da uzak geliyordu. Ama o buluşmada, söyledikleri beni bir şekilde derinden etkiledi.

Biraz da cesaretini alarak bana, “Bilmiyorum, senin için çok garip gelebilir ama H tipi açık cezaevi nedir biliyor musun?” diye sordu. Şaşkın bir şekilde, kafamda dönüp durmaya başlayan bu kelimelerle sanki bir an geçmişimle yüzleşmeye başlamıştım. İronik bir şekilde, Kayseri’nin sokaklarında yürürken, yıllar önce birbirimize en yakın olduğumuz zamanları düşündüm.

H Tipi Açık Cezaevi: Neden Bu Kadar Kapanmış?

Birçok insanın gözünde cezaevleri, kalın demir parmaklıklar ve duvarlar demek. Ama H tipi açık cezaevi, o alıştığımız cezaevlerinden oldukça farklı. Hepimiz, cezaevinin en ağır halini düşünürüz; ama H tipi cezaevlerinde, mahkumların daha özgür bir şekilde yaşaması beklenir. Hangi tür suçtan dolayı orada olduklarını bilmesem de, H tipi cezaevinin ne kadar sert bir yeri olduğuna dair duyduğum her şey beni düşündürmüştü. Duyduğum kadarıyla, burada mahkumlar yalnızca fiziksel değil, psikolojik olarak da çok zorluklar yaşarlarmış. Bu özgürlük biraz daha daralmış bir özgürlük gibi.

O gün, arkadaşımla sohbet ederken, gözlerinde bir hüzün vardı. Ama hüzün sadece geçmişin getirdiği bir iz değil, aynı zamanda geleceğin belirsizliğinin de bir yankısıydı. H tipi cezaevinde bir süre yaşamış bir insanın gözlerinde, bu tedirginliği görmek zor değildi. Neredeyse, bütün hayatı bir kutunun içinde geçmiştir gibi. Bu beni içsel olarak üzmüştü.

Kendi Hapisliğimi Hissetmek: Bir İçsel Çıkmaz

O gün, arkadaşımla konuşurken, kendimi de sorgulamaya başladım. H tipi açık cezaevi dediğimizde, aslında hapis hayatının sadece dışarıdan gözlemlenen bir kısmını görüyorduk. Ama içindeki insanlar için, her şey farklıydı. H tipi cezaevi, dışarıda olmak gibi bir şey değil, bir tür ayrım. Yalnızlık, sosyal hayattan kopma, sınırlı bir dünyada yaşamak… Bütün bunlar, bir şekilde hayatı durdurur gibi hissediliyordu. Ama belki de gerçek hapis, içinde yaşadığın özgürlükten daha çok, neyi kaybettiğini anlamanla ilgilidir.

Bir süre sonra, arkadaşımın cezaevinden nasıl çıktığını ve ardından gelen hayal kırıklıklarını dinledim. Her şeyin derinliklerinde, bir tür hapislik duygusu vardı. O an, “H tipi açık cezaevi nedir?” sorusunun sadece bir cezaevi tanımından öte, kişisel bir boyut kazandığını fark ettim. İnsanların bir kutuya kapatılmalarını anlatan bir kavram değildi bu. Bu, aynı zamanda bir insanın, yaşamak zorunda olduğu, dışarıdaki dünyadan nasıl uzaklaştığı ve bir daha geri gelememe korkusuyla baş etme biçimiydi.

Hayal Kırıklığı ve Umut: Duvarda Bir Çatlak

Hayal kırıklığı belki de hepimizi birbirine bağlayan o ortak duygu. Bir insan, kaybolduğunda ve sonra geri geldiğinde, kaybolduğunda bile bir boşluk vardır. O boşluk, kimseye tam olarak anlatılamaz. H tipi cezaevine giren bir insanın, geçmişine dair bir şeylerin kaybolmuş olduğunu hissediyorsunuz. Bu kaybolan sadece özgürlük değil; bir insanın, “gerçek benliği” de zamanla silinmiş olur.

Ama işte bazen, tam olarak o kaybolan yerden bir umut doğar. Arkadaşıma o gün gerçekten iyi bir şey söylediğimi hissettim: “Sadece geriye değil, öne de bakabilirsin. Bir zamanlar gittiğin yolu, şimdi doğru bir şekilde bulabilirsin.” Belki de doğru olan şey, içerideki ya da dışarıdaki duvarlardan çok, insanın kendisini yeniden bulmasıydı.

Bir zamanlar, birinin düştüğü yerden kalkıp, hayatta yeniden var olmak, belki de cezaevinden daha zor bir yoldu. Ama o yolun sonunda bir şey vardı. Umut vardı.

H Tipi Açık Cezaevi: Bir Hapislikten Çıkış

İçsel olarak hapsolduğumuzda, bazen dışarıda olan şeyler daha da belirsizleşir. H tipi açık cezaevi, fiziksel bir sınır gibi görünebilir, ama bence içindeki duvarları aşmak, insanın kendisiyle yüzleşmesiyle mümkündür. O gün, Kayseri’nin caddelerinde yürürken, o günün sabahında hissettiğim o garipliği bir şekilde çözmeye başlamıştım. H tipi cezaevinin insanları, bir şekilde kendi içsel hapisliklerinden kurtulduklarında, belki de en büyük özgürlüklerini bulmuş oluyorlardı.

Gerçek hapis, insanların kendilerini kaybetmelerine yol açan bir şeydi. Ama o kaybolan yerden yeniden doğmak, yeniden keşfetmek… İşte bu, hayatın asıl anlamıydı. Bu düşünce, bazen tam olarak ne kadar karanlık olursa olsun, içimizde bir ışık yakabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
tulip betbetexper.xyz